Meci Şenliği 2017- 3. Gün - Zeytine Saygı Yürüyüşü

 1. Günden alıntı.

2017 yılını bitirmeden bu yıl içerisinde yapılan önemli bir etkinliğe yer vermek istiyoruz. 

Zeytin Hasat Sonu Şenliği (MECİ)...

Öncelikle Meci nedir? 

Zeytin sektöründe hasadın son gününde halk arasında “Zeytin Kurtuluşu (Hasat sonu-son ürünün toplanması-hasadın sona ermesi) diye adlandırılan gelenek. Geleneğe göre zeytin tayfaları (işçileri) hasadın sona erdiği gün, kahyayı zeytin ağacına bağlayıp tarla sahibinden bahşiş ister. Tarla sahibi bahşiş verdikten sonra kahya ağaçtan çözülür, tarlada ateş üzerinde pişirilen yemekler hep birlikte yenilir, eğlence düzenlenir. Tarladan dönüşte zeytin hasatında kullanılan sırığın (sopa) ucuna bez bağlanarak bayrak şeklinde asılır. Bu şekilde bu bayrağı görenler hasadın sona ermiş olduğunu anlar.

Körfez Bölgesinde yapılan bir etkinlik olduğu için biz de bu etkinliği önemsedik ve aktif olarak kardeşimle birlikte bu etkinliğin tüm aşamalarına katılmaya karar verdik. Bizim gözümüzle bu etkinliği bakalım sevecek misiniz.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Şenliğin 3. günü Zeytinli Çayı'nda buluşma ve kahvaltı ikramı sonrasında Zeytine Saygı Yürüyüşü başladı.

Yürüyüşte ağırlıklı olarak Körfez bölgesinde faaliyette bulunan KAGEZ ve KADOSK yürüyüş grupları vardı. Temennim bu gruplar haricinde ferdi katılımların olmasıydı. Fakat ne yazık ki; ferdi katılım çok azdı.  

Yürüyüş Güzergahı olarak Zeytinli'den Kızılkeçili Köyü ve Güre Köy Meydanı'na kadar ara bağlantı yollarından ve tamamen zeytin ağaçlarının bulunduğu tarlalardan geçilerek devam edildi.

Toplam 5 km'lik yol çoşkulu bir kalabalıkla birlikte devam etti.

Güre Köyünün hemen yakınında bulunan özel bir işletme olan zeytinyağı fabrikası ziyareti gerçekleştirildi. Fabrika sahipleri burada katılımcılara geleneksel usullerde zeytinyağı elde edilişiyle ilgili geniş bilgiler verdiler. Etkinlik fabrikada üretilen zeytin ve zeytinyağı ürünlerinden oluşan güzel sunum ve ikram ile devam etti. Dileyenler bu ürünleri fabrikadan satın alabildiler.

Yürüyüşün nihayetinde Güre Meydanı'na varıldı. Burada tavuk, pilav ve ayrandan oluşan yemek katılımcılara ikram edildi.

Güre Meydanı'nda toplu fotoğraf çekimleri sonrasında etkinlik ve Meci Şenliği sona erdi.

Diğer fotoğraflara göz atmak için lütfen tıklayın.

Meci Şenliği 3. Gün

Meci Şenliği 2017- 2. Gün - Şenlik, Panel, İkram

1. Günden alıntı.

2017 yılını bitirmeden bu yıl içerisinde yapılan önemli bir etkinliğe yer vermek istiyoruz. 

Zeytin Hasat Sonu Şenliği (MECİ)...

Öncelikle Meci nedir? 

Zeytin sektöründe hasadın son gününde halk arasında “Zeytin Kurtuluşu (Hasat sonu-son ürünün toplanması-hasadın sona ermesi) diye adlandırılan gelenek. Geleneğe göre zeytin tayfaları (işçileri) hasadın sona erdiği gün, kahyayı zeytin ağacına bağlayıp tarla sahibinden bahşiş ister. Tarla sahibi bahşiş verdikten sonra kahya ağaçtan çözülür, tarlada ateş üzerinde pişirilen yemekler hep birlikte yenilir, eğlence düzenlenir. Tarladan dönüşte zeytin hasatında kullanılan sırığın (sopa) ucuna bez bağlanarak bayrak şeklinde asılır. Bu şekilde bu bayrağı görenler hasadın sona ermiş olduğunu anlar.

Körfez Bölgesinde yapılan bir etkinlik olduğu için biz de bu etkinliği önemsedik ve aktif olarak kardeşimle birlikte bu etkinliğin tüm aşamalarına katılmaya karar verdik. Bizim gözümüzle bu etkinliği bakalım sevecek misiniz.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Meci Şenliğinin 2. günü sabahında Meslek Yüksek Okulunun hemen karşısında bulunan bir zeytin tarlasında Meci geleneğinin canlandırılması için yerlerimizi aldık.

Konuşmaların ardından temsili zeytin toplama işi köylüler tarafından gerçekleştirildi.

Kahyanın ağaca bağlanması ve tarla sahibinin zeytin işçilerine bahşiş vermesi ile kahyanın kurtarılmasının temsili olarak gösterimi yapıldı.

Meci geleneği canlandırıldıktan sonra Tariş Fabrikasına geçildi. Burada zeytinin yağ oluncaya kadar geçirdiği tüm aşamaları ziyaretçilere anlatılarak gösterimi yapıldı.

Yine burada düzenlenen panelde ise Coğrafi İşaretlerin önemi anlatıldı.

Panelden sonra fabrika bahçesinde keşkek dövme ve ikram faslına geçildi. 

Diğer fotoğraflara göz atmak için lütfen tıklayın.

Meci Şenliği 2.Gün

Meci Şenliği 2017- 1. Gün - Kortej, Açılış, Sergi

2017 yılını bitirmeden bu yıl içerisinde yapılan önemli bir etkinliğe yer vermek istiyoruz. 
Zeytin Hasat Sonu Şenliği (MECİ)...

Öncelikle Meci nedir? 

Zeytin sektöründe hasadın son gününde halk arasında “Zeytin Kurtuluşu (Hasat sonu-son ürünün toplanması-hasadın sona ermesi) diye adlandırılan gelenek. Geleneğe göre zeytin tayfaları (işçileri) hasadın sona erdiği gün, kahyayı zeytin ağacına bağlayıp tarla sahibinden bahşiş ister. Tarla sahibi bahşiş verdikten sonra kahya ağaçtan çözülür, tarlada ateş üzerinde pişirilen yemekler hep birlikte yenilir, eğlence düzenlenir. Tarladan dönüşte zeytin hasatında kullanılan sırığın (sopa) ucuna bez bağlanarak bayrak şeklinde asılır. Bu şekilde bu bayrağı görenler hasadın sona ermiş olduğunu anlar.

Körfez Bölgesinde yapılan bir etkinlik olduğu için biz de bu etkinliği önemsedik ve aktif olarak kardeşimle birlikte bu etkinliğin tüm aşamalarına katılmaya karar verdik. Bizim gözümüzle bu etkinliği bakalım sevecek misiniz.

Kortej Ticaret Odası'nın önünden başlayarak çoşkulu bir kalabalıkla birlikte Cumhuriyet Meydanı'na kadar devam etti. 

Açılış ve Konuşmaların ardından park içerisinde oluşturulmuş stantların açılışı ve birlikte gezilmesi izledi.

Kortej renkli görüntülere sahne oldu.

Müzedeki İda'nın Zeytin Ağaçları adlı yağlı boya tablo sergisi hep birlikte gezildi.

Takiben Kültür Merkezi'nde fotoğraf sergisi gezilerek Zeytinyağlı Yemekler Gösterisini izlemek üzere yerimizi aldık.

Diğer fotoğraflara göz atmak için lütfen tıklayın.

Meci Şenliği 1. Gün

Bakla Ekimi

3 Kasım 2017

Annemizin geleneksel yollarla elde ettiği yerli bakla tohumlarından ekim yapmak için bahçemizde küçük bir açık alan belirledik. 

Burada bir sürü ot vardı. Çapa makinasıyla bu alanı sürdürdük. Bu iş için yakın bahçe komşumuz olan Fehmi ve Mehmet OYAR kardeşler bize bu konuda yardımcı oldular. Kendilerine teşekkürü bir borç biliriz. 

El emeği ile bir günde yapılacak işi makinayla 20 dakikada hem sürülmesi hem de sürüldükten sonra tohumların ekimi ve tekrar makinayla üzerinden geçilerek toprağa karıştırılması işlemi gerçekleştirildi.

Baklalarımız artık filizlendi.

Hemen yan tarafına 2 sıra halinde sarımsak ve soğan ekildi. Bunlar da hemen hemen filizlendi ve büyümeye başladılar.

Diktiğimiz soğanların üzerinde dikenli çırpılar koyduk. En başta çırpı yoktu. Fakat ekimden sonraki günlerde ekim alanını dolaşırken buraların yabani hayvanlar tarafından bozulduğunu ve tohumların toprağın dışına çıktığını gördük. Önlem almaya çalışırken üzerlerine çırpı koymak fikri aklımıza geldi. Böylece yabani hayvanların zararlarından tamamen kurtulduk sayılır. Yabani hayvan yine geliyor. Fakat çırpılar dikenli olduğu için ilişemiyor. Aynı çırpılardan baklaların etrafına da koyduk. 

     Çitlerimiz eski dikenli tellerden oluşuyor ve bazı yerleri tahrip olduğu için yabani hayvan girebiliyor. Çitleri de bir zaman ayırarak mutlaka onarmamız gerekiyor. Bunun için yeterli iş gücü ve para ayırmamız lazım. İkisi de şu an için mümkün görünmüyor. Kaba taslak yaptığımız küçük bir hesapla bu iş için ortalama 10 bin TL gerekiyor. Bu sayede yabani hayvanlardan kurtulacağız. 

     Unuttuğum bir şey daha var. Onu da söylemeden geçemeyeceğim. Yakın köylerden küçük baş hayvan yetiştiriciliği yapan sürü çobanları bazen bahçemize ufak çaplı ziyarette bulunuyorlar. Bunu da hayvanların tellerden geçerken bıraktığı tüylerden kolaylıkla anlıyoruz. Yakında bu tüylerden küçük bir yastık bile doldurabileceğiz.

Fasulye Sırıkları

Fasulye ekmeğe karar verdik. Ama şimdi zamanı değil. Baharda ekeceğiz. Ama fasulye için sırık yok. Elimizde budama yaptığımız ağaçlardan bol miktarda bu iş için uygun çırpılar var. 

Ama bu çırpılar nar ağacının çırpıları. Bol miktarda dikenleri var. Dikenleri temizlemek gerek.

Hemen budama makasıyla temizliğe başlıyoruz. Dikenlere dikkat etmek lazım. 

Hem çok sivri, batınca gözünüzden yaş getirecek kadar da acıtıyor.

Elde ettiğimiz sırıkları daha sonra kullanmak üzere alan evimizin içerisinde bir köşede topluyoruz.

Çırpı operasyonu

Bahçemizde çeşitli ağaçlardan budama yaparak ortaya çıkan çırpı ve kalın odunsu parçalarını ağaçların altlarından kaldırarak bahçemizde daha önceden belirlediğimiz açık alana toplama işlemidir kısaca.

     Açık alanın tabanı taşlarla doldurarak biraz çimento ile sertleştirilmişti önceden. Çünkü bu alanda çırpıların yakılması işlemi yapılacak. Toprağa zarar vermemesi için bu gerekli. 

     Ağaçların altındaki çırpılar toplanmaya başlıyor. Kardeşim Mehmet'le birlikte bu işi yapmaya başlıyoruz. 

     Toplanan çırpılardan içlerinde kalın odun olabilecekler için balta ile parçalama işlemi yapılır. 

             

Böylece yakacak odun da temin edilmiş olur.

     Bazı ağaçların özellikle nar ağacının dallarında bulunan dikenlere çok dikkat etmek gerekiyor. Dikkatli olunmazsa kollarda ve bacaklarda hatta yüzde istenmeyen çizikler veya iz bırakabilecek kadar derin yarıklar oluşturabilir. Özellikle dikkat etmek gerekir.  

Odunlar ayrıldıktan sonra dikkatli bir şekilde ve kontrollü olarak yakma işlemine geçilir. Kontrolsüz yakma işleminde istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. Rüzgarlı havada asla yakma işlemi yapılmamalıdır.

     Yorucu bir çalışmadan sonra dinlenmeyi hakkettik doğrusu...

Bahçe Sulama işleri

Bahçemiz narenciye ağırlıklı olduğu için sulama planlamasını da buna göre yapmak durumundayız. Sulama için 15 gün önceden Topraksu'dan randevu alıyoruz. Randevu alınmaz ise sulamada gecikme yaşanabiliyor. Bir keresinde unutmuştuk. Gece yarısı sulama yapmak zorunda kalmıştık. Ne kadar zor olduğunu anlatamam size.

     Yıllık mevsim durumuna göre 20 şer günlük periyotlarla 7 veya 8 defa sulama yapıyoruz. Bir sulama süresi 5 ila 6 saat kadar olmaktadır. Kurak mevsimde bu sulama periyodu ve süresi artabiliyor.

     Sulama işi kanallar vasıtasıyla salma sulama şeklinde yapılıyor.

     Su kanaldan ilerliyor, aralarda kapaklar var. Onların açılmasıyla suyu ağaçların altına salıyoruz. Bu böyle devam ediyor.

     Sulama günü gelince hazırlıklarımızı yaparız. Kürek ve çapalar çıkarılır. Çizmeler giyilir. Su sağa sola kaçmasın diye önlem alınır. 

     Sulama işi bittikten sonra bir kaç gün bahçeye giremeyiz. Suların toprak tarafından iyice emilmesi gereklidir.

Su bu... akar akar..... gider. 

     Eee arada sırada ayakları da dinlendirmek lazım değil mi?